Mesajlar Etiketlendi ‘kpss’

İhtiyaç belirleme tekniklerinden Progel Dacum ve Meslek İş analizi farkları:

Progel (Dacum) Tekniği :

En son oluşturulan ve en sık kullanılar tekniktir. Meslekler, beceri profillerine ayrılarak, yeterlilikleri saptanır ve programlar bu yeterliliği içerip içermediği açısından gözden geçirirlir.  Bir işin gerekleri ustaları tarafından belirlenir. Yani beceri profili çıkarılır.Progel tekniği kısa sürede uygulanabilir. Süreçte panel, beyin fırtınası, alan taraması ve gözlem gibi etkinliklerden yararlanılır.

Meslek-İş Analizi :

Progel’e benzer ancak daha uzun zamanda sonuç alınır. Meslekler, yeterlilikleri bağlamında basamaklandırılır. Bir yeteneğin hangi basamaklar sonucunda oluştuğu belirlenir. Bu açıdan ihtiyaç tespit edilir.

Progel dacum ,psikomotor ; meslek- iş analizi, bilişsel ,duyuşsal,psikomotor tüm alanları kapsıyorr

Problem çözme aşamalarına farklı bir bakış açısı getirdik. 

 

TAKIM–OYUN–TURNUVA (TOT):Öğretmen önce dersi sunar ve öğrenciler konuyu takım arkadaşlarına öğretir. Her takımdan seçilecek bir ya da birkaç kişi yarışırlar ve yarışma sonucu elde ettikleri puanlarla takımlarına destek olurlar.

Yarışma sırasında, oyuna-turnuvaya katılan öğrencilere takım arkadaşları yardım etmezler. Öğrenciler, kendileriyle geçmiş puanları (örneğin ders matematikse, önceden aldığı matematik puanları) yaklaşık aynı olan öğrencilerle üçer kişilik turnuva masalarında karşılaşırlar. Öğrencinin düzeyi yükseldikçe, bir üst turnuva masasında yarışabilir. Turnuva masasında kazanan öğrenci, kendisine ve takımına puan getirir. Öğrencilerin aldıkları puanlar toplanarak, takım puanları elde edilir.

Yüksek düzeyde yeterlik gösteren takımlar, sertifikalar ya da değişik takım ödülleri kazanırlar.

METABİLİŞ(Üstbiliş):Bir bireyin bilişsel süreçlerini nasıl işleyeceğini anlayarak bu süreçleri denetim/kontrol altına almasıdır. birey bilişsel düşüncelerini kontrol altına alırken doğal olarak daha fazla düşünür ve bu kavram bir bakıma “düşündüğünü düşünme” olarak ta adlandırılabilir. Olayı kontrol açısından değerlendirirsek; bireyin düşüncelerini kontrol altına alması. Yani düşüncelerini planlaması, ileriyi tahmin etmesi, düşüncelerini izleme ve değerlendirme sürecine katmasıdır.

WİNNETKA PLANI(sistemi):Öğretimin mümkün olduğu kadar bireyselleştirilmesi asıl amaçtır. Çünkü bilgi ve beceri kazanma miktar ve süresi bireyden bireye değişmektedir. Öğretmen çocukların çalışmalarını izlemekte, bir dosyada biriktirmekte ve çocuğun öğretimin amacına ulaşıp ulaşmadığına bir test ile kontrol etmektedir.Bir konuyu bitiren öğrenci diğer konuya geçebilir.

 JENA PLANI: grup çalışmalarının ağırlık kazandığı bir sistemdir. gruplar 2-6 kişilik olabilir ve öğrenciler grup arkadaşlarını kendileri seçerler .Bir grupta yeterli olgunluğa geçen öğrenci bir üst gruba geçer.Geçiş notla değil öğretmenin verdiği raporla olur.Grup içinde her öğrenci serbest çalışır.Her grubun kendine has çalışma odası vardır.Öğretmen rehberdir.Eğitim ortamı sağlamakla görevlidir.

MİM:  Sessiz Sinema’dan aklınıza gelsin. Öğrencilere belli kavramların öğretilmesinde oyun yoluyla uygulanan, dikkatle izlemeyi  ve zorunlu düşünmeyi kılavuzlayıcı, oldukça kullanışlı bir etkinliktir. Mim etkinliğindeki temel zorunluluk öğrencinin bedeni yoluyla  ifadelendirme davranışı sağlamasıdır. Bu etkinlikte önemli olan anlatıcının  konuşmaması, izleyicilerin fikir üretmesidir.

ASKI SÖZCÜK YÖNTEMİ: düzenli bir listeyi anımsamak için kullanılan bir yöntem. Bu yöntemde sıra ile her bir sayı için söylenişe uygun ritmik askı sözcükler bulunur. Askı sözcüklerin zihinsel resimlerinin oluşturulması kolay olmalıdır. Madde imgelerinin anımsanabilmesi için her biri askı sözcükle ilişkilendirilir.

TEKZİP METİNLERİ: Bir kişi başka birinin hakkında bir şeyler demiş karşı taraf da bunun doğru olmadığına dair bir yazı yani onun görüşünü çürütme yolunda yazmış yani yalanlamış olmasıdır.

TGA(Tahmin-Gözlem-Açıklama): TGA yöntemi yapılandırmacı öğrenme teorisiyle uyum içindedir etkili bir eğitim için eğitim esnasında öğrenciler kendi düşüncelerini açıklamaya teşvik edilmeli( tahmin etme aşaması), öğrenciler düşüncelerine meydan okuyan durumlarla karşı karşıya konulmalı( gözlem aşaması) öğrencilerin hipotez kurmaları ve olaylara alternatif düşünme fırsatı verilmeli( tahmin etme ve açıklama aşaması)

GÜÇ ALANI ANALİZİ : Bir problemin çözümünü destekleyen veya karşı olan faktörlerin belirlenmesi için kullanılır Değişim güçler arasındaki mücadelenin sonucudur. Bu fikri geliştiren tekniğe Güç Alanı Analizi denir. İstenen değişikliğin tüm yönlerini görmeyi sağlar . Sürücü güç değişikliğe zorlayan , önleyici güç ise hareketi engelleyen güçtür.

SİNEKTİK: Birbirleri ile alakasız parçaları bir araya getirme anlamını taşımaktadır. Temeli analojiye ‘‘ fikirleri başka ortama aktarma ’’ya dayanan bu etkinlik Gordon tarafından üzerinde derinlemesine çalışılan bir uygulamadır.Sinektik uygulamaları için üç farklı analoji belirtilmektedir:

DOĞRUDAN ANALOJİ: İki obje yada kavramın basitleştirilerek karşılaştırılmasıdır.

KİŞİSEL ANALOJİ: Öğrenciden kendisini bir eşya veya bir canlının yerine koyması istenir.

TERS ANOLOJİ: Öğrenciden bir kavram ya da ifadenin zıt, karşıt anlamlarından yararlanması istenerek anlamı güçlendirmesi beklenir

VERBALİZM: Program geliştirmede israfı anlatır. Gereksiz yere emek, zaman ve maliyetin kullanılmaması demektir. Öğretmenin sınıfta lüzumsuz konuşmalarını da buna dahil edebiliriz.

BAKALORYA: yeni bir eğitim yaklaşımıdır. Geniş alan ya da disiplinler arası yaklaşımın diğer bir adı da bakaloryadır. Farklı disiplin (ders-konu) alanlarının birleştirilerek uygulanmasıdır. Yenilenen eğitim programlarının bir gereğidir.

DİYALEKTİK YAKLAŞIM:program geliştirmede yer alan bir kavramdır. Birey eğitim ortamında yaşadığı çelişkileri bu yöntemle ortadan kaldırır. diyalektik yaklaşımın temel amacı ikilikleri ve çelişkileri bireyin faydalanacağı bir şekilde ortamdan kaldırmaktır.

TEREYAĞ EKMEK TEKNİĞİ:Verilen bir problem soru yada konu üzerinde öğrenciler önce tek başlarına düşünür daha sonra arkadaşları ile bir araya gelerek düşüncelerini tartışır.Ulaştıkları sonucu sınıfa sunarlar.İlk aşamada düşüncelerini kaydetmeleri istenebilir.Tüm öğrencilerinaktif olmasını sağlar.Birinci aşamanın üzerine tekrar konuşma fırsatı verdiği için bu adı almıştır.

DEDİKODU HALKASI: Belli bir konuda öğrencilerin ilgili kahramanla ilgili haberi kulaktan kulağa yaymaları istenir. İlgili kişinin ne hissettiği ve dedikodunun yanlışlığı üzerine konuşulabilir.

KOMİTE GÖRÜŞMESİ: Yeteri sayıda bir grubun, belli bir konuyu inceleyip daha üst bir kurula rapor hazırlamak amacıyla işe koştukları bir konuşma türüdür. Sosyal Bilgiler dersinde “Yurdumuzda Ekonomik Yaşam” ile ilgili belli bir guruba görev verilir. Bu grup belirtilen konuyla ilgili araştırma yapıp sınıfa sunabilir, onun üzerinde sınıfça tartışılabilir

SOKRAT TARTIŞMASI: Öğretmenin görevi öğrencide var olan bilgileri ortaya çıkarmak

*Bildiklerinden yola çıkarak yeni bilgiler üretmelerini amaçlar Öğretmen evet hayır sorularıyla öğrencileri önceki öğrenmelerinden şüphe eder duruma getirir.

*Öğrenciler zihinsel dengesizlik yaşayarak yanlış bilgilerini farkederler (ironi oluşturma)

*Yanlışı farkeden öğrenciye sorularla doğru bilgi buldurulur.

*Böylece eski bilgilerini kullanarak yeni bilgilere ulaşır.

*Yaşı küçük öğrencilerde uygulanması zordur

PARETO DİYAGRAMI: bir problemin önemli sebeplerini daha az öneme sahip olan sebeplerden ayırt etmek için kullanılır.dikkatimizi hangi önemli probleme vereceğimiz konusunda yardım eder.bu yaklaşıma göre oldukça az sayıdaki faktör herhangi bir sistem veya süreçteki problemlerin büyük çoğunluğunun sebebidir.uygulamalar şu şekildedir Öğrencilerin bireysel ve grup olarak görüş geliştirebilmelerini sağlamak amacıyla kullanılan bir tekniktir. Bir konu belirlenir, sınıf 6-7 kişilik gruplara ayrılır. Her öğrenciye konunun farklı yönleriyle ilgili 3 kart verilir.Her öğrenci konuyla ilgili düşüncelerini yazar ve sıranın ortasına koyar. Ardından her öğrenci sırayla kart çeker ve o kartı sesli bir şekilde herkesle paylaşır. Benzer fikirler bir arada toplanır. Bu fikirler sınıfla paylaşılır, tahtaya yazılır.

Tekniğin etkili olarak kullanılabilmesi için:

• Öğrenciler tekniği kullanmadan önce hazırlıklı olması gereklidir

Tekniğin amacı belirtilmeli ve başka örneklerle pekiştirilmeli

• Görüşlerin rahatlıkla söylenebileceği bir ortam hazırlanmalı

• Görüşler asla eleştirilmemeli

1-en büyük problem nedir

2-problem tüm problemin yüzde kaçını kapsıyor

3-problemin en önemliden en önemsize doğru sıralaması ne şekildedir.

Bir konuda karar verebilmek için pareto analizi yapmak gerekmektedir.Sonuçların büyük bir çoğunluğunun, sebeplerin küçük bir yüzdesi yüzünden ortaya çıktığını savunan bir uygulamadır. “80/20 kuralı” olarak da adlandırılan bu teknik, “problemin %80’lik kısmını%20’lik aktivitenin neden olması ve bu önemli %20’lik payın üzerinde yoğunlaşılması” anlamına gelmektedir.

Pareto diyagramı,problemin tanımlanması ve yapılan iyileştirmenin seviyesinin ölçülmesi amacıyla kullanılabilecek önemli bir araçtır.

ARGÜMANTASYON :fikrinizi dayandırdığınız temellerden biri. örneğin:ethics dersinde bir olayın etik olmadığını açıklayacaksınız ve bunun üzerine kişisel görüşlerinizi bildireceksiniz.bu durum için neden etik olmadığını açıklayıcı maddeler yazmanız gerekir. bu maddelerin her biri argümanttır. argümant verme işi ise argümantasyondur.

KIRMIZI KOLTUK: Öğrencilerden işlenen konuda ilgili kişiyi sorgulamaları ve yanlışını söylemeleri istenir. Örneğin yalancı çoban hikayesindeki çobanın sorgulanması.

DÜŞÜN-TARTIŞ- PAYLAŞ:Verilen yönergeye uygun olarak öğrenci ilk aşamada kendisi düşünür. Sonra sıra arkadaşı ile düşüncelerini paylaşarak beraber yeni bir görüş geliştirirler. Son aşamada görüşlerini tüm sınıf arkadaşları ile paylaşırlar.

DÜŞÜN-TARTIŞ- YAZ :Verilen yönergeye uygun olarak öğrenci ilk aşamada kendisi düşünür. Sonra sıra arkadaşı ile düşüncelerini paylaşarak beraber yeni bir görüş geliştirirler. Son aşamada ulaştıkları görüşlerini beraber ya da yalnız olarak yazarlar.

KUANTUM ÖĞRENME:Öğrencilere öğrenmeyi öğretme stratejisinden oluşmaktadır.

Stratejinin bir kısmı şöyledir:

1- Öğrenmeyi tekrar etme,

2- Aktif Öğrenme,

3- Not Alma Teknikleri,

4- Uygun Yazma Teknikleri,

5- Hafıza Geliştirme Stratejileri

6- Mantıklı / Yaratıcı düşünme

ÖĞRENME GALERİSİ:* öğrenciler öğrendiği her şeyi resim galerisi gibi duvarlara asarlar diğerleri de listeleri gezer ve eklemek istediklerini eklerler en son eklenenler özete dönüşür sınıfa sunulur.

* Değerlendirme ve pekiştirme amacı ile kullanıla bilecek işlevsel bir tekniktir. Uygulama adımları şu şekilde sıralanabilir:

* Öğrencilerin küçük gruplara ayrılması,

* Grupların öğrendiklerini gözden geçirmesi,

* Bunları listelemesi,

* Duvara asmaları,

* Tüm grupların listelerinin incelenmesi,

* Eklemeler yapılması.

HIZLI TUR: Öğrencilerin belli bir konudaki bilgi, sonuç vb. düşüncelerini gözden geçirmelerini sağlar. Önce düşünülür sonra sırayla konuşulur. Önceki konuşulanların tekrar edilmemesinden dolayı dikkatli dinleme becerisi sağlar.

 AĞAÇ ÇİZELGESİ:Eğer sınıf mevcudu çoksa öğrenciler takımlara ayrılır. Bu takımlar yarım daire şeklinde sınıfa yerleştirilir.

Ağaç çizelgesi “nasıl?” ve “niçin” diye düşündürmeye zorlayan diğer kalite teknikleri gibi bir araçtır. Karmaşık ve ulaşılmaz gibi gelen hedeflere nasıl ulaşılacağına dair, sistematik bir beceri kazandırır.

Ağaç çizelgesi, TKY de sözel verileri kullanır. Çıkış noktası ise sayısal verileri kullanan olasılıktır.

Öğrenciler, sözel verileri kullanırken olayları arka arkaya düşünerek hedefleri alt hedeflere dönüştürmeye başladıkça ağaç gövdesi dallanır. Çizelge bittiğinde de yana yatırılmış ağaca benzeyen bir şekil ortaya çıkar. Sözel verilerle ağaç çizelgesi, belirlenen hedefe ulaşmada stratejiler geliştirmek için yapılır.

Ağaç Çizelgesi Oluşturma Aşamaları

1. Ön bilgilendirme yapın.

2. Ön hazırlık yapın.

3. Ana hedefi belirleyin.

4. Birinci düzey hedefleri belirleyin.

5. Alt düzey hedefleri belirleyin.

6. Bitirilen çizelgeyi gözden geçirin.

KÖR EL: Grup dinamiğine dönük bir ön çalışmadır. Öğrenciler gözleri kapalı olarak resim çizerler.

BOŞ SANDALYE: çocukluktan itibaren birçok olumsuz durum bireyi etkilemektedir.bireydeki mekanizmaların bu etkilerin doğurduğu acıdan kurtulmak ve bireyi bu etkilerin zararından koruyabilmek için kendini parçalara böldüğü söylenir.boş sandalye tekniğiyle bu farkındalık kazandırılmaya çalışılır.terapi odasına karşılıklı iki sandalye konulur; biri boş bırakılırken, diğerine danışan oturtulur.

danışandan yaşamındaki herhangi bir role girmesi istenir.örneğin, koca rolüne girer ve karşısındaki sandalyede eşinin oturduğunu farz ederek eşine hitaben konuşur.sonra diğer sandalyeye oturması istenir ve şöyle denilir: sen kendini eşinmiş gibi düşün ve karşında duran kocana cevap ver.bu sandalye değiştirmeler, danışanın ilişki içinde olduğu bireylerle arasındaki ilişki düzeyi terapist tarafından öğrenilinceye kadar devam eder.gestalt terapisinde terapist ile danışan arasındaki ilişki öğretmen ile öğrencisi arasındaki ilişkiye benzer.terapi süresince öğretim oldukça yoğundur. bu öğretimin temelindeki amaç ise, bireye kendisi ve kendisi dışındakilerle ilişkilerinde farkındalığını arttırmasını sağlamaktır.

FLAŞ KART: Konu girişlerinde öğretmen konuyu ana hatları ile özetleyen kartlar (karton, ambalaj kağıdı ) hazırlayarak derse bu kartlara dikkat çekerek giriş yapabilir. Resim, yazı, kolajlar , sürpriz keseleri, görev zarfları ile bu kartlar renkli, eğlenceli bir hale getirilebilir.

SORU TURU: Öğrenci seçtiği bir arkadaşına kendi hazırladığı bir soruyu sorar. Arkadaşı önce bu soruyu cevaplar, sonra kendi hazırladığı bir başka soruya istediği bir arkadaşına yöneltir.

OTOBİYOGRAFİ: Öğrencilerden yazılı olarak öz geçmişlerinin istenmesidir. Tamamen açık uçlu olabileceği gibi bazı sorularla sınırlandırılabilir.

RÜYA TEKNİĞİ / RÜYA KAYDI: Konu ile ilgili bir karakterin rüya ya da kabusunun canlandırılması, resimlendirilmesi ya da yazılması esasına dayanır.

YARATICI YAZMA: Öğrencilerden konuyla ilgili bir sözcük söylemeleri istenir. Sözcükler yazı tahtasına yazılır. Sadece bu sözcükleri kullanarak şiir, öykü ya da slogan yazmaları istenir.

ZİHİNDE CANLANDIRMA: Öğrencilerden öğrendiklerini gözlerinin önüne getirmeleri istenir. Bu yönerge eşliğinde öğretmenin verdiği konuyu da gözlerinin önünde canlandırabilirler. Ailemiz konusunda “gözlerinizi kapatıp ailenizle geçirdiğiniz en güzel günü düşünün,” denilebilir.

DEDİKODU HALKASI: Belli bir konuda öğrencilerin ilgili kahramanla ilgili haberi kulaktan kulağa yaymaları istenir. İlgili kişinin ne hissettiği ve dedikodunun yanlışlığı üzerine konuşulabilir.

GAZETE ÇIKARMA: Öğrencilerden gazete çıkarmaları ve konu ile ilgili hazırladıkları gazete haberini gazeteye manşet yapmaları istenir.

GAZETE HABERİ: Sınıfa birçok gazete getirilerek konuyla ilgili haber kupürlerini kesmeleri istenir.

GÖRÜŞME YAPMA: Belirlenen konu ile ilgili bazı kişilerle görüşmeleri ve önceden hazırladıkları soruları yöneltmeleri istenir.

BAŞLIK BULMA: Verilen bir öykü, şiir ya da düz yazıya başlık bulmaları istenir.

YANLIŞI BULMA: Verilen bir öykü, şiir ,düz yazı, fotoğraf ya da resimdeki yanlışları bulmaları istenir.

TAVSİYEDE BULUNMA: Öğrencilerin işlenen konuda ilgili kişilere tavsiyede bulunmaları istenir. Örneğin çirkin ördek yavrusuna tavsiyede bulunurlar.

HEYKEL ÇALIŞMALARI: Verilen kavram ya da yönergeye uygun herhangi bir heykel formunda donulur. Öğretmen öğrenciye omzuna dokunarak konuya uygun bazı sorular sorabilir. Örneğin: Nerdesin? Adın ne? Neden yapılmışsın? Seni kim yapmış? Ne olmasını isterdin?

DONUK İMGE: Verilen bir fotoğraf ya da resimdeki nesne ya da kişilerin, heykel formunda donularak canlandırılmasıdır. Öğretmen öğrenciye omzuna dokunarak konuya uygun bazı sorular sorabilir. Örneğin: Ne düşünüyorsun? Ne hissediyorsun? Tek kelime söyle! Nesin? Kimsin?

AYNA ÇALIŞMALARI: Eşlerin karşılıklı olarak aynaya bakar gibi bir birini taklit etmesidir. Sırayla yönlendirici olabilecekleri gibi aynı anda bir birlerine uygun davranmaları istenebilir. Oturdukları yerden yapılabileceği gibi mekan uygunsa müzik eşliğinde hareket serbest bırakılarak da yapılabilir.

SESSİZ CANLANDIRMA: Verilen bir konu, kavram, film adı ve benzerini sadece beden dilini kullanarak canlandırma yöntemidir.

SESSİZ SİNEMA: Sessiz canlandırmaya benzer. Ancak daha simgesel bir anlatım söz konusudur. Amaç sadece canlandırılan kitap ya da film adının grup arkadaşları tarafından bilinmesini sağlamaktır.

SLOGAN OLUŞTURMA: Öğrencilerden bireysel ya da grupla öğrenilen konuya dönük etkileyici bir cümle oluşturmaları istenir. Sloganda konunun ana düşüncelerinin geçmesi gerektiği fark ettirilir. Öğretmen farklı konularda örnek sloganları söylemeli, tahtaya yazmalıdır.

REKLAM HAZIRLAMA: İşlenen konuya ilişkin televizyonda ya da gazetede yer alacak tanıtıcı bir reklam tasarısı hazırlamaları istenir. Örneğin açılacak yeni sebze müzesinin tanıtım reklamlarını hazırlamaları, istenir.

RESİM YAPMA: Konuya, şiire, kavrama uygun resim yapmaları istenir.

ŞİİR/ ÖYKÜ YAZMA: İşlenen konunun önemli noktalarını yansıtan bir şiir ya da öykü yazmaları istenir.

RESİM / FOTOĞRAF YORUMLAMA: Verilen resim ya da fotoğrafla ilgili görüşlerini açıklamaları istenir.

SINIFLAMA: Öğrencilerin belli bir konuda bilgi toplamaları ve onları sınıflayarak sunmaları istenebilir. Örneğin sigaranın zararları.

ÖRNEK VERME: Konu ile ilgili ya da konunun tam aksi yönde örnekler istenir.

KENDİNİ DEĞERLENDİRME: Neyi ne kadar öğrendiklerini ya da ne kadar geliştiklerini kendilerinin değerlendirmesidir.

BULMACA: Gazetelerin bulmaca sayfalarındaki tüm bulmacalar öğretime uyarlanabilir.

PROBLEM ÇÖZMEKonuya ilişkin verilen problemi problem çözme basamaklarını takip ederek çözmesi istenir.

GÜNCEL BAĞ KURMA: Konuya ilişkin örnek istenir, anılar, deneyimlerkonuşulur.

DENEY: Verilen adımlardan hareketle öğrencinin bizzat işlem yapması ve sonuca ulaşmasıdır.

ALAN GEZİLERİ: Öğrencilerin öğrenilenlerle ilgili mekanlarda yaptıkları inceleme gezileridir. Gezi gözlem kayıtları tutulması önemlidir.

BENZEŞİM (Analoji): Öğrencilerin öğrendiklerini farklı bir alanda tamamen ilgisiz bir olay ya da duruma benzetmeleridir. Örneğin beslenme konusunu araba- benzin ilişkisine benzetme.

ŞARKI YAPMA: Öğrenciler konuya uygun şarkı sözü yazar ve bestelerler.

DUYDUNUZ MU: Konu ile ilgili “duydunuz mu?” ile başlayan bir cümle söylemeleri istenir.

BİRİNE ÖGRET/ AKRAN EĞİTİMİ: Öğrendiği bir şeyi birisine öğretmesi sonrada öğretip öğretemediğini değerlendirmesi istenir.

SINAV-ÖDEV OKUMA: Birbirlerinin ödevini ya da sınav kağıdını değerlendirirler.

GÖZLEM: Her hangi bir olayın, varlığın, gözlenmesi ve gözlem sonuçlarının kaydedilmesidir. Gözlemin etkili olabilmesi için ön bilgi olmalı ve planlama yapılmalıdır.

İNANDIRMA: Belli bir konuda bir diğerini ikna etmesi istenir.

HABER TOPLAMA: Öğrencilerin işlenen konuyla ilgili basında çıkan haber, makale, resim ve fotoğrafları toplayarak sınıfa getirmeleri ve öğrendiklerinin ışığında sunmaları, tartışmaları istenir.

BASIN TOPLANTISI: Öğrencilerin bazıları konuşmacı bazıları ise basın mensubu olur. İlgili konu ile basın açıklaması yaparlar. Örneğin tüketici hakları konusunda olabilir.

KOLEKSİYON HAZIRLAMA: Öğrencilerden ilgili konuda koleksiyon hazırlamaları istenir.

MAHKEME: Belirlenen konuya yönelik sınıf ortamında bir mahkeme kurulur. Taraflar, sanıklar, şahitler seçilir. Örneğin çevrecilik konusu işlenebilir. Komik unsurlardan yararlanılır. Yere tüküren Ahmet Efendiyi, çevreci Ayşe Hanım mahkemeye vermiş olabilir.

ÖGRETMENİN ROLE GİRMESİ: Öğretmenin bir canlandırma sırasında olayın akışını değiştirmek ya da dolaylı olarak öğrencileri yönlendirmek için kritik rolleri üstlenmesi tekniğidir.

UZMAN GÖRÜŞÜ: Belli bir konuda öğrencilerden uzman rolüne girerek görüş bildirmeleri istenebilir.

SICAK-SOĞUK OYUNU: Öğrencinin doğru yere, kartona ya da yazıya gittiğinde sıcak, yanlışa gittiğinde soğuk denilerek doğru cevaba ulaşmasının sağlandığı işlevsel bir oyundur.

TOMBALA: Konunun sözcükleri ya da kavramları tombala kartlarına yazılır. Bazıları boş bırakılır. Öğretmenin söylediği, tanımladığı, örneklediği sözcük ya da kavram kapatılır. Kartındaki tüm sözcükleri kapatan öğrenci “tombala!” der.

HAZİNEYİ BUL: Konunun ya da konu ile ilgili problemlerin çözümünün parçalanması, sınıfın çeşitli yerlerine saklanması, belli yönerge ve krokilerden hareketle öğrencilerin yanıtlara ulaşması şeklinde gerçekleştirilen eğlenceli ve yaşantıya dayalı bir tekniktir.

POSTER/ AFİŞ HAZIRLAMA: Konuya dönük olarak, öğrencilerden renkli karton, boya ve benzeri malzeme ile öğrendiklerini yansıtan bir çalışma yapmaları istenir. Bu tarz çalışmalarda öğretmen mutlaka yeterli sayıda örneği sınıfa getirmelidir.

MEKTUP YAZMA: Öğrencilerden öğrenilen konuya dönük ilgili bir kişiye, mektup yazmaları istenir.

BURG SİSTEMİ: bireysel öğrenmedir. Öğrenci kendi hızında öğrenir. Programlı öğrenme bilgisayarlı öğrenme keller planının bir versiyonudur.

ARAMA KONFERANSI: Özellikle kurum ve kuruluşların kendilerini yenileme vizyon ve misyon çalışmalarında kullanılan bir tekniktir.Stratejik planlamanın hazırlanabilmesi için,organisazyondaki sorunların tespidi ve buna ilişkin çözümlerin bulunması için yapılabilir.

DEVE KERVANI: genellikle tam öğrenme modu için kullanılır. Tam öğrenmenin programlı öğrenmeden ayrıldığı yerdir. Herkes aynı hızda ve aynı ağırlıkta oldugu için grup deve kervanına benzetilir. Program geliştirmede ise breysel oldugu için grup ata strateji de at yarışına benzetilir.